GERİEN

Barcelona’da mini şehir turuna hazır mısınız?

Barcelona’da mini şehir turuna hazır mısınız?

Barcelona, Avrupa’da en sevdiğim şehirlerin başında geliyor. Bu şehri tarif edecek çok sıfat, sevecek çok neden var. Henüz bu şehri görme fırsatınız olmadıysa, Gaudi’nin şahaneleri; Park Guell, Casa Batlló, La Pedrera, La Sagrada Familia görülecekler listesine öncelikli olarak eklenebilir. Şehre bir de tepeden bakmak isterseniz Tibidabo’ya teleferikle çıkabilir, La Barcelonata’nın yazın iyice keyiflenen geniş sahilinde uzun saatler geçirebilirsiniz. Sahil enfes olsa da, deniz Türkiye’den yola çıkacakları pek tatmin etmeyecektir. Fakat şehre 45 dakika mesafedeki Sitges ya da 1,5-2 saat uzaklıktaki Begur ve Palafrugell listenizde mutlaka olsun.

Yemek için harika önerilerim var!

Bu meşhur tapas harikalar ülkesinde, yemek keyfi de ayrı bir rituel. Gece 11’de yemeğe gidildiğini, yine ilk bu şehirde görmüştüm. Yüzlerce, binlerce restoran arasında, şehrin en lezzetlileri için ilk adresim Ciudad Condal, (Rambla de Catalunya,18). Günün hangi saati olursa olsun, ne yerseniz yiyin pişman olmayacağınız bir mekan. Kapıdaki sıra sizi hiç korkutmasın. Elinizde bir kadeh ‘cava’ ile (İspanyolların köpüklü şarabı) zaman hemen akıverecek ama bir gözünüz de mutlaka bardaki boşalan taburelerde olsun. Masada oturmaktansa, girişteki bistrolarda ya da barda oturmanın keyfi bambaşka. İçerideki geniş kaldırımlara atılmış masalarında oturmak isterseniz isminizi bırakmanız yeterli. Gece içinse aynı mekanın 2. şubesi diyebileceğimiz Cerveseria Catalana (Mallorca, 23) da mutlaka listenizde olsun. Mutfak tamamen aynı olsa da, farklı ortamları ile ikisinden de ayrı ayrı zevk alacağınızı garanti ederim.

Enfes bir dekorasyona ve sunuma sahip Toto ise öğlen ya da akşam yemeği için mutlaka uğranması gereken diğer bir adres, (Valencia 246). Leziz bir ‘cin’ içmek isterseniz en doğru adres; Bobby Gin (Francisco Giner, 47). Yanında söyleyeceğiniz tapaslar da en az içkiniz kadar iddialı olacak o yüzden mutlaka aç gitmekte yarar var. İçerideki masalardan ziyade, özellikle barda oturup keyfini çıkarmanızı tavsiye ederim. Sadece kokteyl için ise Tandem, şehirdeki en şık kokteyl bar alternatiflerden biri.

Şehrin en ‘cool’ café ve dükkanlarına ev sahipliği yapan El Born’daki Paradiso Pastrami Bar da uğranacak listesinin başında yer almalı, (Carrer de Rera Palau,4). Küçücük bu dükkanda şarküteri tabağı ve hamburger baya lezzetli. Popülerliğinin asıl sebebi, dekorasyonun bir paraçası zannettiğimiz koca bir buzdolabı kapağının içinden geçilen gizli barı. Paradiso düşündüğümüz kadar küçük değilmiş meğer. Kokteyl sunumları da en az mekan kadar sürprizli, kesin denemelisiniz.

La Rambla’daki meşhur Mercat de La Boqueira’yı da yemek için listenin başına alabilirsiniz. Kapalı bir sebze ve meyve pazarı olan Boqueira’ da yemek için seçenek çok, yalnız Boqueira pazar günleri kapalı, (Ramblas, 91)

Bu şehrin cafe’lerinde uzun uzun zaman geçirmek gerçekten çok keyifli. En sevdiklerimi hemen paylaşıp nerden başlayacağınızın seçimini size bırakıyorum. Ben genelde kahvaltı ve kahve molası için bu adresleri tercih ediyorum ama gün boyu yemek için de kesinlikle bu adreslere gidilebilir. Caravelle’de kahvaltı, en iyi kahve için Nomad ve El Magnifico Cup&Cake’de enfes bir tatlı ya da diğer şubesi Travel&Cake’de kahvaltı, aynı zamanda hem restoran hem konsept dükkan olan mutlaka görülmesi gereken Jamie Beriestain’de ister yemek ister tatlı molası, Barcelona’da bir kaç farklı şubesi olan Federal, Bar Labo, enfes bir pizza için Luzia, en iyi croissant için ise mutlaka Hoffman.

En güzel öneriyi sona sakladım

Sevgili Şeyma Özkaya Erpul’un sahibi olduğu, 100 yıllık bir geçmişi olan Turo parktaki Pinhan. Barcelona’da canınız enfes bir Türk kahvaltısı mı çektiyse klasik Türk kahvaltısına Katalan dokunuşlar katıp ortaya şahane bir sunum ve leziz bir menü çıkaran Pinhan’a mutlaka uğrayın. Kahvesi El Magnifico’dan, simidi Barcelona´nın en ünlü artizanal fırınlardan Lóbrador’dan, güler yüzü ve ortamın keyfi de tamamen dünya tatlısı sahibesinden.

2.el alışverişi için en doğru adresler;

2.el kıyafetle aranız nasıl bilmiyorum ama benim uzun yıllar hiç iyi olmadı. Özellikle yurtdışı seyahatlerinde heves edip, adresler çıkarıp, kapısına kadar gidip, içeriye giremediğim çok oldu. Bunu geçtiğimiz yıllar içinde yine bir başka Barcelona seyahatinde keşfettiğim M.O.T.E.L ile sonunda yendim. Benim gibi çekimserler için bu saklı vaha değerindeki adresi paylaşmayı bir borç bilirim. İçeriye girdiğinizde, kokusundan 2.el ürünler satan bir dükkana değil, zevkle döşenmiş bir butiğe gireceksiniz. Sahibi Elisabeth’in özenle seçtiği parçaları yakından takip etmekte yarar var. Raval’de Riera Baixa’da daha bir çok 2.el satan dükkan bulabilirsiniz.

Lanvin’den Chanel’e, Hermes’den Givenchy’e kadar birçok markanın vintage ürünlerini ise El Born’daki Blow Vintage’da bulabilirsiniz. 5 dakika yürüme mesafesindeki, daha çok aksesuar ağırlıklı diğer mağazası Le Swing’e de mutlaka göz atmakta yarar var.

Gotic’deki El Changuito da 2. el mobilya & dekoratif objeler için uğranası diğer bir adres. Gotic’de yer aldığı için Federal’de kahvaltı yapıp hemen yakındaki bu adrese de uğrayabilirseniz.

Alışveriş için en popüler adresler;

Alışveriş için Zara’nın Mango’nun anavatanındayız. Her köşe başında Zara Mango, Massimo Dutti veya Sandro, Maje gibi popüler İspanyol markalarının mağazalarına rastlayabilirsiniz. Türkiye ile kıyaslandığında fiyatları daha uygun ama nasılsa bizde de bu mağazalar var derseniz Bimba Lola, Intropia, Uterque benim favori İspanyol markalarımın başında geliyor.

Carolina Blue, La Variete, e Natura ise ev dekorasyonu için en bayıldığım yine lokal dükkanlar. Evini benim gibi farklı tabak çanaklarla dolduranların mutlaka aklında olsun. e Natura’da aynı zamanda kıyafetten kırtasiyeye daha geniş bir seçki de bulabilirsiniz. Şehirde birçok farklı noktada şubesi var hatta havaalanında bile.

Lokal adreslerle dolu bu notlar umarım Barcelona’da seyahatinizde size de rehber olur.