Billur Saatçi’nin Moda Notları
İnci Özay Hatipoğlu Yemek Notları
Eylül ayının en hareketli organizasyonlarından biri olan Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’un bu defa 10.sezonunu geride bıraktık. Her sezon heyecanla Türk tasarımcıların defilelerini izlemek için sabırsızlandığım bu dolu dolu geçen haftada sizin için en beğendiğim 5 defileyi kaleme almak istedim. Galeride de bol bol göreceğiniz gibi rengarenk bir ilkbahar yaz sezonu bizi bekler!
Bu yıl sektörde 10. yılını kutlayan sevgili Özgür Masur tüm kumaşlardan işleme detaylarına kadar tamamı el işçiliği ile hazırlanan Couture koleksiyonu moda haftasının en akıllarda kalan defilesiydi kuşkusuz. Kadının doğudan batıya geçişini ve bu yolculuğun kültürel izlerini, Uzak Doğu’dan Pera’ya uzanan bu hikayenin kültürel ve büyüleyici detaylarını yansıttığı koleksiyonu ile yine nefes kesen bir defile izledik. Her koleksiyonunda olduğu gibi, görür görmez Özgür Masur tasarımı diyecebileceğiniz, ipek kumaşlar, drape detaylar ve muazzam işleme tekniklerinin hakim olduğu, cesur, özgün ve kendine güvenen iddalı kadınlara hitap eden, stylinginden makyajına kadar kusuruz bir defileydi. Özgür Masur’un sıkça kullandığı ekru ve siyah renklere ek olarak bu defa yeşil, pembe ve mavinin de tonlarını gördüğümüz, 51 farklı modelle sunulan 51 parçalık koleksiyonun detayları için sizi hemen galeriye alalım.
Sevgili Mehtap Elaidi, İlkbahar/Yaz 2018 sezonunda; her vedanın bir başlangıç olduğu düşüncesinden yola çıkarak Ve-Da-Ha ismini verdiği bir koleksiyon sundu. David Bowie imzalı müziklerden, vintage moda reklamlarından aldığı ilhamla, kadının farklı halet-i ruhiyelerini yansıtan renk seçimleri ile ve podyumun ortasına yerleştirdiği kutlama masasıyla defileyi bambaşka bir hale, rengarenk bir şölen havasına soktu. Defile sonunda da tüm misafirleri bu sofrada ağırlayarak, moda haftasının en sürpriz defilelerinden birine imza attı. Defilenin diğer bir sürprizi de, Mehtap Elaidi’nin tasarım yolculuğunun ilk yıllarında kullandığı taş baskıları bu son defilesinde de görmek oldu. Önümüzdeki yazı parlak renklerin gücüyle karşılamak isteyenleri bu güzel defilenin fotoğrafları için hemen galeriye alalım.
Ne yapsa hayran olduğum canım Zeynep Tosun, bu defa ilhamını yıllardır koleksiyonlarını hazırlarken beraber çalıştığı çevresindeki ve Anadolu’daki güçlü mücadeleci üretken kadınlardan alıyor. Her sezon tasarımlarında görmeye hayran olduğumuz işleme, örgü, nakış gibi detaylar Anadolu kadınlarının ellerinden çıkıyor. Onlarla yaptığı işbirliğini kadınlar arasında bir dayanışmaya benzeten Tosun, bu ilhamının hikayesini Serkan Şedele yönetmenliğinde bir film eşliğinde de sundu. Turuncu, kırmızı, mavi, sarı, yeşil, beyaz ve siyah renklerin hakim olduğu koleksiyonu bakalım siz de benim kadar sevecek misiniz?
Her sezon, bu defa nasıl güçlü bir sloganla bizi şaşırtacak, hangi toplumsal baskıya meydan okuyacak, defilenin sürprizi ne olacak diye heyecanla beklediğim defile kesinlikle sevgili Deniz&Begüm Berdan’ınki oluyor. Fake is The New Black ismini verdikleri koleksiyon, bu defa yalan kişiliklere, popüler olmak için ne gerekiyorsa yapan, kendini sırf konuşulmak için öne atan insanlara bir tepki niteliği taşıyor. Her zamanki gibi başından sonuna kadar çoşkulu bir koreografi eşliğinde, baştan aşağı blok renklerin, zincir, piercing gibi aksesuarların, 2000’lerin uçurum göğüs dekoltelerinin, ultra bol cinsiyetsiz kalıplar ve grafik siluetlerin hakim olduğu bir defile izledik.
Moda haftasında yine unutulmayacak bir performansla karşımıza çıkan sevgili Başak Cankeş her sezon sanatla modayı iç içe sunuyor. "Giyilebilir sanat" felsefesini benimseyen sevgili Başak, bu defa da "Aşk Cenazesi" adını verdiği koleksiyonunu teatral bir moda performansıyla sundu. Tüm koleksiyon Başak’ın bugüne kadar tasarladığı koleksiyonlardaki farklı iki giysi kalıbının birleşiminden oluşuyor. Aşkın, iki farklı ruhun bir araya geldiğinde yarattığı uyumsuzluğun güzelliği olduğuna inanan Başak, tamamı kırmızı renkten oluşan tüm parçalarına bu ikiliği yansıttı.
