Billur Saatçi’nin Moda Notları
İnci Özay Hatipoğlu Yemek Notları
Zaman göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor… Ramazan hangi gün başlıyor derken bir de baktık ki, şunun şurasında Bayrama kaç gün kaldı… Yemekler pişecek, sofralar kurulacak, çoluk çocuk, torun torba bir araya gelinip, komşular ziyaret edilecek, hamur işleri ile tatlılar belki fazla kaçırılacak ama sonra ‘’ aman canım kırk yılda bir, bugün Bayram’’ denilecek, kahveler bahane, sohbetler şahane, gönüller bir olacak… Hepsi olacak olmasına da, hazırlıklar yapılmaya başlandı mı diye sorsam? Neler pişecek, neler ikram edilecek belli oldu mu? Henüz belli değilse, biraz ilham almak için benim Bayram Sofrası menüme bakmadan geçmeyin. Üstelik bir değil, iki ayrı menü hazırladım. Zevkinize göre istediğiniz gibi karıştırıp kendi menünüzü oluşturabilirsiniz.
Bayram Sofrası böreksiz olmaz diye basit mi basit, leziz mi leziz bir el açması börek tarifi paylaşmak istiyorum.
Hamur İçin Malzemeler (6 kişilik)
İç Harcı İçin
Üzeri İçin
Fırını 200 dereceye ayarlayın. Pazıları yıkayıp, yapraklarını doğrayın. Soğanları küp küp kesin. Bir tencerede yağı kızdırıp, soğanları kavurun. Soğanlar pembeleşince pazıyı ekleyin. Tuz ve karabiber ilavesi ile 5-6 dakika kadar kavurun. Hamur yoğurma kabına su, yoğurt, zeytinyağı, tuz ve kabartma tozunu koyup karıştırın. Yavaş yavaş un ekleyip, kulak memesi kıvamına gelinceye kadar yoğurun. Elde ettiğiniz hamuru oda sıcaklığında 30 dakika dinlendirin. Dinlenmiş hamuru 6 eşit parçaya bölün. Her parçayı oklava ile yufka gibi açın. Üzerlerine erittiğiniz tereyağını sürün. İç harcı kenarlarına yayın. Yufkaları sarıp rulo yapın. Rulo yaptığınız 6 adet hamuru, yağladığınız tepsinin ortasından başlayarak, kendi etrafında spiral olacak şekilde sarın. Yağ ve yoğurdu bir kapta çırpıp böreklerin üzerine sürün. Önceden ısıttığınız fırında 40 dakika, üstü kızarıncaya kadar pişirin.
Malzemeler: (4 kişilik)
Bu tarif için bol zeytinyağı ve bol soğana ihtiyacınız var. Ana malzeme ise nohut. Malzeme az, işlem çok basit ve netice lezzetli mi lezzetli. (gene geldi Son Mastori sözü) Denemekten çekinmeyin! Öncelikle nohutları 8 saat soğuk suda bekletin. Bol suda, diri kalacak şekilde haşlayın. Suyunu süzüp, kabuklarını soyun. Nohutlar haşlanırken kuru soğanları ince ince doğrayıp, zeytinyağında karamelize edin. Fırın kabına nohutları ve karamelize soğanı koyup, üzerine zeytinyağı, deniz tuzu ve karabiber ilave ederek önceden ısıttığınız 200 derecelik fırında 8 dakika pişirin. Nohutları fırından çıkartmaya yakın, bir tavada dolmalık fıstıkları kavurun. Nohutları fırından çıkartıp üzerine kavurduğunuz dolmalık fıstıkları koyun. Son olarak biberiye, taze tarhun otu ve sumak ilave ederek, ılık servis edin.
İşte 1. menünün ana yemeği! Kasabınızdan aldığınız kuzu kolu süt içine yatırıp, pişirmeden 1 gün önce buzdolabında bekletin. Pişireceğiniz gün fırını 180 dereceye ayarlayın. Butu sütten çıkarıp, güzelce kurulayın. Sıvı yağ koyduğunuz tavada, kuzuyu alt ve üst olacak şekilde mühürleyin. Öte yanda sarımsakları bütün kalacak şekilde ezin. Fırın tepsisine sarımsakları yayın ve üzerine mühürlediğiniz eti koyun. Tuz, karabiber ve zeytinyağı ilave edin. Tepsinin içine et suyu koyup, etin üzerini kapatın ve fırına verin. Bir saat sonunda etin üzerini açın ve bu şekilde yaklaşık 45 dakika daha pişirin. Fırından çıkarıp 10 dakika dinlendirdikten sonra etiniz servise hazır hale gelecektir.
Bayılıyorum bu tarife! Ferahlatıcı, mis kokulu, hafif mi hafif… Öncelikle tereyağ ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çırpın. Başka bir kapta limon suyu, limon kabuğu rendesi, un, yumurta sarısı, vanilya ve sütü de çırpın. Sonra bu iki karışımı güzelce birbirine yedirin. Diğer tarafta yumurta beyazlarını köpük gibi olana dek çırpın. Son olarak çırptığınız yumurta beyazlarını karışıma ekleyip, önceden ısıttığınız 180 derecelik fırında 45 dakika, üzeri hafif karamel rengini alıncaya kadar pişirin. Fırından çıkarıp hiç beklemeden, sıcakken servis edin. Mayhoş tatlı, akışkan kıvamlı bu nefis tatlıyı muhakkak deneyin. Ayrıca fırından çıkınca üzerine pudra şekeri, krema ya da vanilyalı dondurma koyabilirsiniz.
Kabakları kabuklarını soymadan rendeleyin. Fazla suyunu sıkıp, kenara alın. Daha sonra İzmir Tulum peynirini kabak ile eşit ölçüde rendeleyin ve kabaklarla harmanlayın. Taze patatesleri tuzlu suda haşlayın. Haşladığınız patates bir kavanoz yardımı ile yumuşakça ezin. Bu esnada patateslerin püre olmamasına özen gösterin. Sadece yumruklanmış gibi durmaları yeterli olacaktır. Ezdiğiniz patateslerin üzerine bir çorba kaşığından biraz fazla rende kabak ve peynir karışımını koyun. Son olarak üzerlerine zeytinyağı ve karabiber ilave edip, 200 derecelik sıcak fırına verin. Patatesleri peynir eriyip, üzeri kızarana kadar pişirin ve fırından çıkarır çıkarmaz, sıcak servis edin.
Öncelikle domatesleri ve havucu rendeleyin. Domates püresi, rende havuç, rende domates, toz kereviz, kekik, toz acı paprika, defne yaprağı, tuz ve çekilmiş taze karabiber ile karıştırın. Sos tenceresine az zeytinyağı koyup, bir bütün kuru soğanı hafifçe karamelize edin. Ardından bütün sarımsakları koyun. Sarımsaklar kokularını salınca, domates püresi karışımını sos tenceresine koyun. Bir çay bardağı kadar su ilave edip, ateşi yükseltin. Sos fokurdamaya başlayınca, ocağın altını kısıp pişmeye bırakın. Rendelediğiniz kuru soğan ve sarımsakları, tuz ve karabiberleyip, kuzu kıyması ile iyice yoğurun. Güzelce yoğurduğunuz köfteyi top top porsiyonlayın. Kızgın bir tavada iki tarafını da hafifçe kızartın. Mühürlediğiniz köfteleri sosun içine koyun ve kısık ateşte pişirin. Ocaktan almadan 10 dakika evvel taze biberiye ilavesi yapın. Servis için küçük küçük doğradığınız Ramazan pidelerini tereyağında 1 dakika kadar kavurun. Köfteler hazır olduğunda, servis tabağına önce tereyağlı Ramazan pidelerini sonra da köfteleri yerleştirin. Son olarak üzerine sosunu dökün ve bekletmeden servis edin.
İşte benim bayram menülerim böyle. Ayrıca soframdan Uludağ Premium Doğal Maden Suyu ve Kaynak Suyu’nun da eksik olmayacağını belirtmeden geçmeyeyim. Ne diyeyim sofralarınızdan lezzet, bereket ve neşe eksik olmasın. Hepinize ağız tadıyla geçireceğiniz nice bayramlar dilerim!