GERİEN

Lüks Kamp Yapmanın Sırları ve Mangalda Pide

Kamp yapmayı sever misiniz? Ya da en iyisi şöyle sorayım; daha önce hiç kamp yaptınız mı? Ben elime geçen her fırsatta, daha doğrusu yarattığım her fırsatta kamp yapıyorum çünkü doğa ile iç içe olmak, özgür olmak, memnun kalmayınca pılını pırtını toplayıp derhal başka bir yere gidebilmek, gece yıldızlara sarılıp yatmak, sabah kuş sesleri ile uyanmak, yüzünü denizde yıkamak, kamp ateşinde ağır ağır pişen güveçlerin lezzetleri gibi basit ama saymakla bitmez nedenlerden ötürü, kamp yapmaya bayılıyorum… Bunların her biri benim için paha biçilmez zevkler!

Fakat şimdi anlatmak üzere olduğum kamp, bildiğimiz iptidai şartlarda yapılanlardan biraz farklı. Nasıl söylesem, klasik kamp anlayışından daha lüks bir kamptan, nam-ı diğer ‘’glamping’’ in inceliklerinden söz edeceğim. Büyüleyici, çekici, harikulade, heyecan verici anlamına gelen İngilizce glamorous kelimesi ile, kamp kelimesinin birleşiminden oluşan glamping, yurt dışında olduğu gibi son yıllarda ülkemizde de yükselişe geçti (Tam olarak Türkçe karşılığı olmadığı için yazının devamında lüks kamp kavramı için glamping kelimesini kullanmaya devam edeceğim).

Başta Ege Bölgesi olmak üzere glamping için özel olarak oluşturulmuş, faaliyette olan birçok tesis var. Özel olarak tasarlanmış çekici çadırlar içinde, loş ışıklı gece lambası bu glamping çadırlarının vazgeçilmezleri arasında. Kamp ile yeni tanışacak kişiler, başlangıç olarak böyle bir glamping’i tercih edebilir ama yazının devamında okuyacağınız püf noktaları ile kendi glamping’inizi kendiniz yaratabilir, bu lüksü özgürce istediğiniz yerde yaşayabilirsiniz.

Dikkat edilmesi gereken önemli hususlar göz ardı edilmediği sürece, çadırda kalmak sanıldığı kadar konforsuz değildir. Çadır içi rahatlığının en önemli unsurlarından biri olan şişme yatak ve şişme yastıklar ile üzerine sereceğiniz mis gibi yeni yıkanmış çarşaflar, kamp deneyiminizi şaşılacak kadar rahat hale getirir. Ama yataktan daha önemlisi, çadırı nereye kuracağınıza karar vermeniz olacaktır. En ideali ağaç altına yakın bir gölgeliğe yerleşmeniz olacaktır. Bulunduğunuz bölgeye göre; zeytin olur, çam olur, söğüt olur fark etmez, yeter ki ağaç olsun bizimle olsun. Aksi halde sıcaktan nefes nefese kalmış, sauna etkisi ile uyanacağınız sabahlar sizi bekler (ben yaptım siz yapmayın). Çadırın kazıklarını sağlam çakmak çok önemli, olur da bir adada kamp yapmaya karar verdiniz o zaman bu daha da önemli, zira hangi şiddetle eseceğini kestiremeyeceğiniz ada rüzgarı ile paraşüt gibi havalanmak istemezsiniz. Bu yüzden, siz siz olun kampa giderken yanınıza mutlaka bir çekiç alın.

Çadır gölgelikte ve sağlamsa, şişme yatak sabun kokulu çarşaflara sarındıysa, gelelim bir diğer mühim ipucuna; çadırınızı daima kapalı tutun! Konaklamanız boyunca en yakın komşularınız bin bir türlü börtü böcek olacak. Uyurken üzerinizde örümcek gezsin, ya da yeni güne karıncaların yatak istilası ile başlamak istemiyorsanız, ne yapın edin çadırınızı sadece içeri girip çıkarken açın. Merak etmeyin çadırda olan havalandırma telleri içerinin havasını yeteri kadar taze tutacaktır, hatta akşam uyurken üzerinize pike örttüğünüz bile olacaktır.

Kamp sandalyeleri, kamp masası ve buzdolabı olmayan bir glamping düşünülemez. Bu saydıklarım her ne kadar yük gibi gözükse de, hepsi hafif ve katlanabilir gereçler olduğu için taşımakta sıkıntı çekmeyeceksiniz. Kamp masası için pötikareli bir örtü ihmale gelmez. Benim tercihim yaz aylarında mavi beyaz, sonbahara doğru ise kırmızı beyaz yönde oluyor. (Havaya girmek dedikleri bu olsa gerek…)

Buzdolabı önemli mevzu, ama daha da önemlisi içini ne ile doldurduğunuz olacaktır. Uludağ Premium Maden Suyu ve Doğal Kaynak Suyu, bolca peynir ve şarküteri çeşitleri, benim glamping buzdolabında olmazsa olmazlarım. Buzdolabını gölgeye konumlandırmayı ihmal etmeyin. Aksi halde çalışır durumda olsa bile, içindekileri soğutamayabilir. Ayrıca içine bir kaç adet soğuk tutucu buzluk küplerinden de atmanızda fayda var.

Emaye tabak çanak ve bardak setlerinden edinmekte fayda var; özellikle bardak olanlarından. Böylelikle içine koyduklarınız, hemen soğumayacak ya da ısınmayacaktır. Termos ve ufak bir su ısıtıcı da, çay ve kahve keyfini istediğiniz an yapabilmenizi sağlayacaktır. Benim gibi kahve meraklısı olanlar, eminim yanlarında kendi chemex kahve sürahilerini, kahve filtrelerini, kahve çekirdeklerini ve tabii ki çekirdekleri öğütmek için kullanılan değirmenlerini de unutmayacaktır. Abartıyor muyum? Yoo hiç de abartmıyorum :)

Çevre şartlarını dikkate alıp, özenle yakacağınız minik bir mangal glamping için yapılacak en kolay yemek olacaktır. Bulunduğunuz yerin doğal malzemeleri ile yapacağınız ızgaralar hem leziz olacak, hem de sizi yormayacaktır. Izgara etmeden evvel zeytinyağı, limon, tuz ve karabiber ile yapacağınız marinasyonlar hem etlere, hem de sebzelere çok yakışacaktır.

Et, sebze yetmez yanında mutlaka hamur işi de olsun, sofra bereketli olsun diyorsanız tam mangallık, en basitinden bir pide tarifim var. Merak etmeyin bu tarif için size kampta hamur açtırmaya niyetim yok. Pide tabanı olarak, her yerde satılan hazır lavaşlar ile nefis mangal pideleri yapmak mümkün.

Tarife gelince; koyun ve keçi sütü karışık beyaz peyniri, zeytinyağı ile birlikte ufalanır. Üzerine bolca dağ kekiği koyulur. Domatesleri kabukları ile birlikte önce halka kesilir, sonra da kesilen halkalar yarıya bölünür. Hazır alınan lavaşların üzerine, ufalanan kekikli beyaz peynir bolca koyulur. Dilimlenen domatesler ve kırmızı soğanlar da lavaşa dizilip, güzelce mangalın üzerine yerleştirilir. Lavaşlar kıtır hale geldikten sonra mangaldan alınır ve üzerine bol zeytinyağı ile ilave kekik serpilir. Son olarak pidenin üzerine kapari yaprakları serpiştirilip, yemek tamamlanır (Kapari yaprağı bulamazsanız yerine kapari çiçeği de koyabilirsiniz).

Bu yazıyı okuyup da kendi çadırınız ile glamping yapmaya niyetlenirseniz, bu iş için ilk adres olarak Gökçeada’yı tercih edebilirsiniz. Şehir merkezini saymazsak eğer muhteşem doğası, billur denizi ve Ada’ya has doğal malzemeleri ile kamp yapmak için en ideal ortamı sunacaktır size ada. Üstelik burada tercihinize göre çam ağaçları altında orman kampı, ya da zeytinliklerde deniz kampı yapabilirsiniz. Ada’da elektrik, su ve benzeri ihtiyaçlarınızı sağlayabileceğiniz kamp alanlarının olduğunu da hatırlatayım. Ama eğer biraz daha macera peşindeyseniz, sadece kendi imkanlarınızla doğa ile başbaşa izole bir kamp geçirmeniz de söz konusu. Seçim tamamen size kalmış.

Yanınıza yazının başında saydıklarımın dışında bolca kitap, sinek - böcek ısırıklarına karşı merhem ve güneşten korunmak için şapka aldıysanız eğer, ömrünüzde görmediğiniz kadar çok ateş böceğini bir arada göreceğiniz, yıldızlarla uyuyup bülbüllerle uyandığınız günler geçirmenizi dilerim. Unutmadan; glamping ya tam size göre, ya da hiç değil… Ortası yok, tam da bu yüzden denemeye değer değil mi?...

Mangalda Pide için Malzemeler; ( 3 adet pide için)
- 3 adet küçük boy hazır lavaş
- 150 gr Keçi-Koyun karışık beyaz peynir
- 1 adet büyük ya da 2 orta boy domates
- 1 adet kırmızı soğan
- kekik
- zeytinyağı
- Bir avuç kadar Kapari Yaprağı ya da Çiçeği